Planlı Alanlar
İmar Yönetmeliği’nde geçtiğimiz günlerde yapılan değişikliklerle birlikte,
konut projelerinde hem sosyal hem de sağlık odaklı yeni şartlar getirildi.
Buna göre, inşaat
alanı 1.500 m²’yi aşan veya 150’den fazla bağımsız bölümden oluşan yapılarda
gündüz bakım evi bulundurulması zorunlu hale geldi. Bu düzenleme, özellikle
site yaşamında çocuklu aileler için kolaylık sağlamayı amaçlıyor. Ancak
uygulamada bu bakım evlerinin nasıl işletileceği, kimler tarafından
yönetileceği ve sürdürülebilir olup olmayacağı önümüzdeki süreçte netleşecek.
Bir diğer
yenilik, konutla birlikte ticaretin yapılabildiği büyük parselleri
ilgilendiriyor. İnşaat alanı 25.000 m²’nin ve bağımsız bölüm sayısı 250’nin
üzerinde olan projelerde aile sağlığı merkezi için alan ayrılması şart
koşuldu. Bu sayede, yoğun nüfuslu yerleşim alanlarında sağlık hizmetine
erişimin kolaylaşması hedefleniyor.
Dikkat çeken
bir başka önemli düzenleme ise küçük dairelerle ilgili. Bağımsız bölüm
sayısının %20’sini aşmamak kaydıyla, oturma odasında en az 2.50 metre dar
kenara ve 9 m² alana sahip yatak nişi ayrılması halinde 1+0 konut
yapılabilecek. Böylece stüdyo dairelerin önünde yasal bir zemin açılmış
oldu.
Bu
değişikliğin arkasında toplumsal dönüşümlerin izleri var. TÜİK verilerine göre
hane halkı büyüklüğü yıllar içinde düşüyor, nüfus ve evlilik artış hızı
azalıyor. Gençler evlilik ve çocuk sahibi olma kararlarını erteliyor. Öte
yandan konut fiyatlarının yükselmesiyle birlikte küçük metrekareli evler hem ihtiyaç
hem de tercih sebebi haline geliyor.
Sonuç olarak
yeni imar düzenlemeleri, sadece yapılaşmayı değil, değişen yaşam biçimlerini de
yansıtıyor. Önümüzdeki yıllarda özellikle küçük daireler şehir yaşamının daha
görünür parçaları haline gelmeye devam edecek gibi görünüyor.
Berrin GÜRSOY İPLİKÇİ
Gayrimenkul Değerleme Uzmanı
Yorumlar
Yorum Gönder